Tweet |
Çocuklarda alerjik hasztalıklar hakkında doğru sanılan 8 hatalı bilgi
Tüm yaş gruplarında yaygın bir sağlık problemi olan alerjik hastalıklar çocukları daha fazla etkisi altına alıyor...
Öyle ki her üç çocuktan birinde ‘alerjik reaksiyon’ tespit ediliyor. Üstelik alerjik hastalıkların çocuklarda görülme sıklığının her geçen gün arttığı görülüyor. Ağustos ve eylül aylarında genellikle çayır–çimen polenleri ile yabani ot polenlerinin sorumlu oldukları alerjik hastalıklar çocuklarda ciltte basit bir kaşıntı veya hafif öksürük ya da burun kaşıntısı şeklinde kendini belli edebilirken, şiddetli anafilaksi tablosunda ise hayatı tehdit edebiliyor. Ancak alerjik hastalıkların özellikle erken dönemde tedavi edilmesi ve alınan önlemler daha sonraki yıllarda gelişebilecek pek çok sorunu önleyebiliyor.
Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Feyzullah Çetinkaya, tedavinin aksamaması için her şeyden önce alerjik reaksiyon konusunda doğru bilgi edinilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek “Ebeveynlerin eş dosttan öğrendikleri bilgilerin doğruluğunu hekimlerine mutlaka teyit ettirmeleri gerekiyor. Zira, alerjik reaksiyon konusundaki hatalı bilgiler doğrultusunda hareket edilmesi tedaviyi aksatmasının yanı sıra çocuğun hayatını tehdit edebiliyor” dedi ve ekledi:
Çocuğun alerjik hastalığı zamanla geçer. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Çocuklarda özellikle astım, atopik dermatit ve alerjik nezle erken çocukluk döneminde başlar ve tedavi edilmezse ömür boyu sürebiliyor.
Alerjik olduğu maddeye maruz kalması zamanla duyarsızlaşmasını sağlar. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Çocuğun alerjik olduğu maddeye maruz kalmasının ardından zamanla duyarsızlaşarak iyileşeceğine yönelik düşünce kesinlikle doğru değil. Üstelik alerjik etkenin içeriğine göre oldukça tehlikeli bir tablo da oluşabiliyor. Özellikle alerjik besinleri çocuğa ısrarla yedirmek pek çok ciddi sorunun yanı sıra ölümle bile sonuçlanabiliyor. Örneğin süte çok duyarlı olan çocuk bir kaşık yoğurtla anafilaktik şoka girebiliyor.
İnek sütüne alerjisi olan çocuklara keçi sütü verilebilir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumda inek sütüne alerjisi olan çocuklara keçi sütü verilebileceğine yönelik yaygın bir kanı var. Bu bilgi de doğru değil. İnek sütüne duyarlı olan çocukların yüzde 90’ından fazlası keçi, koyun ve manda sütüne de duyarlı oluyorlar. Ayrıca süt alerjisinde peynir, yoğurt ve tereyağı gibi sütten yapılan tüm ürünlerin de mutlaka yasaklanması gerekiyor.
Alerjik hastalığı olan anne babanın çocukları da alerjik olur. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki inanışın aksine alerjik hastalıkların tümünde değil bazılarında genetik yatkınlık oluyor. Örneğin, astım ve atopik dermatit daha çok genetik yatkınlık gösteriyor. Hem annede hem babada alerjik hastalık olması durumunda bu hastalıkların çocukta görülme riski daha da yükseliyor. Alerjiye yatkın olan çocukların yüzde 10-12’sinin ailesinde ise alerjik hastalık görülmüyor.
Alerji tedavisinde kullanılan ilaçlar zararlıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Tıp dünyasında kullanılan tüm ilaçların az veya çok yan etkisi bulunuyor. Burada önemli olan, ilaçlardan elde edilen yararın zarardan çok daha fazla olmasıdır. Bu prensipten hareketle, hekim kontrolünde ve doğru dozlarda kullanılan alerji ilaçları önemli yan etkiye sahip olmuyor.
Alerji ilaçları bağımlılık yapar. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Alerjik hastalıkların tedavisinde ilaçlar uzun yıllar kullanılsa bile bağımlılık yapmıyor. Çocuklar iyileştiklerinde ilaçlar sorunsuz ve aşamalı olarak kesiliyor.
Alerjik hastalıkların kesin tedavisi aşılardır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bronşiyal astım ile alerjik nezle sorunu yaşayan ve polenler, tozlar ile arılara karşı duyarlı olan bazı çocuklarda tüm korunma önleminin yanı sıra ilaç tedavisine rağmen tam düzelme olmuyor. Alerjik çocukların çok az bir kısmını oluşturan bu tablolarda “immünoterapi” adı verilen aşı tedavisi yararlı olabiliyor.
Çocuklarda alerjik hastalıklar geçince bir daha tekrarlamaz. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Çocuklarda iyileşen alerjik hastalıklar kalıcı bağışıklık bırakmıyor. Özellikle güçlü genetik yatkınlığı veya alerji yapıcı maddelere şiddetli duyarlılığı olan çocuklarda iyileşmeye rağmen kalıcı bağışıklık oluşmuyor. Dolayısıyla bu çocukların kendilerini ömür boyu korumaları ve alerjik tabloyla yaşamayı öğrenmeleri gerekiyor.
Aynı anda birkaç alerji gelişebiliyor...
Alerjik hastalıklar arasında görülme sıklığı açısından ilk üç sırayı alerjik nezle, bronşiyal astım ve atopik dermatit alıyor. Bunları anafilaksi, ürtiker, göz alerjileri, besin alerjileri, ilaç alerjileri, arı ve diğer böceklerle oluşan alerjiler, lateks ile diğer kimyasallarla gelişen alerjiler izliyor. Bu hastalıklar çocuklarda ayrı ayrı görülebileceği gibi aynı anda iki veya üç tipi birlikte de ortaya çıkabiliyor. Burada önemli olan nokta, alerjik hastalıkların biri ortaya çıktıktan sonra zamanla diğerlerinin onu izleyebileceğini bilmektir. Örneğin, alerjik nezleden sonra astımın görülmesi veya yumurta alerjisi olan bebeklerde daha sonraki yıllarda astımın gelişmesi sık rastlanan durumlardır. Dolayısıyla diğer alerjilere karşı tedbirli olmak önem taşıyor.