Tweet |
Kalp krizinin önüne geçilebilir
Yılda 260 bin insanımız, kalp hastalığından ötürü hayatını kaybediyor. Kalp hastalıklarında dünya şampiyonuyuz… Her 100 bin erişkin erkek nüfusta, koroner kalp hastalıklarından ölüm oranı, Kore ve Çin’de 50 iken, ülkemizde bu sayı 650 seviyesindedir…
40 yaşın üstündeki her 10 ölümden 4’ünün nedeninin kalp krizi olduğuna dikkat çeken, Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, şu bilgileri verdi… Birlikte okuyalım:
Hastalık piyangodan çıkmıyor
“Her yıl 260 bin vatandaşımız kalpten ölüyor. Ülkemizde 3 milyon kalp hastası, 15 milyon yüksek tansiyonlu, 26 milyon sigara içen, 5 milyon şeker hastası, 12 milyon yüksek kolesterollü, 10 milyon şişman, 15 milyon metabolik sendromlu insan var…
Kalp hastalıkları piyangodan çıkmıyor, değiştiremediğimiz yaşam tarzımızın kaçınılmaz sonucudur. Ömür, zayıf organın ömrüdür. Kalbiniz 30 yaşında duracaksa ömrünüz o kadardır… Yeter ki insanlar, arabalarına ve midelerine gösterdikleri özeni kalplerine göstersinler…
En korkulanı ani ölüm...
Koroner kalp hastalığı en çok 4 tablo ile kendini gösteriyor: Ani ölüm, akut koroner sendrom, kalp krizi ve eforla artan göğüs ağrısı. Bunlar arasında kalp krizinin üzerinde özellikle durmak gerekiyor sanırım. Kalp damar hastalıklarının en korkulan sonucu kalp krizi ve ani ölümdür…
Kalbi besleyen koroner damarın aniden tıkanması sonucu kalp kası saatler içinde ölmeye başlar. Kalp krizi dediğimiz bu tablo, ölümlerin birinci nedenidir. 40 yaşın üstündeki her 10 ölümden 4'ünün sebebi kalp krizidir.
Bu belirtilere dikkat…
Göğüste sıkışma, yanma, hazımsızlık, nefes darlığı, solgunluk, terleme, yorgunluk kalp krizinin ilk belirtileridir. Ağrı, sol koldan başlayıp serçe parmağına doğru inen, boyna doğru yayılan bir ağrıdır…
Nefesiniz daralır. Alnınızda soğuk terler birikir. Kalp krizlerinin dörtte biri ise hiçbir belirti göstermeden meydana gelir...
İşte bu durumda, saniyelerin hayati önemi vardır. Hemen aspirin alıp çiğneyin. Bebe aspirini varsa ondan dört tane alın. Ama suyla yutmayın, hemen çiğneyin. Aspirin kanı sulandırır ve kan dolaşımınızı kolaylaştırır…
Kalp krizinde tek bir kurtuluş yolu vardır. O da, donanımlı bir hastanedir. Yeteri kadar kısa sürede müdahale edilirse kalp damarınız açılarak kalp dokusunun zarar görmesi önlenebilir. Bu yüzden ilk iki saat çok önemlidir…
Risk grubundakiler incelenmeli
Kalpten ölümler şakaya gelmez, genç yaşlı tanımaz. Kalp hastalığı bir buzdağı gibidir. Buzdağının görünen kısmı, aniden ölen ve toplumu derinden sarsan genç insanlardır… Dolayısıyla, ailesinde erken ölüm görülen kişilerle birlikte, yüksek tansiyonu, yüksek kolesterolü olan, sigara içen, şeker hastası ve şişman kişiler koroner kalp hastalığı yönünden mutlaka incelenmelidir…
Kişi sağlam dahi olsa, kardiyolojik kontrolden geçmesi gerekir. Böyle bir kontrol sonucunda önlemler zamanında alınır ve birçok hayat kurtulabilir.
Kalp krizinin önüne geçilebilir...
Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçiminin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizlerinin de azaltılıp önlenebileceğini ortaya koymaktadır…
Belirli sağlık önlemlerine dikkat edilir ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlık haline getirilirse özellikle çocuklara erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme ve yaşama alışkanlıkları kazandırılırsa kalp ve damar hastalıklarını önlemek ve azaltmak mümkün olur. Sigara içmeyenlerde kalp krizine rastlanması olasılığı sigara içenlere oranla önemli ölçüde azdır. Sigara içmiş olup bırakanlarda da kalp krizi ihtimali gittikçe azalarak zamanla hiç sigara içmemiş olanların durumuna yaklaşır.
Yüksek tansiyona ve şekere dikkat
Yüksek tansiyon fark edilmez ve gereği gibi tedavi edilmezse kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği (üremi) gibi öldürücü hastalıkların gelişmesi tehlikesi çok yüksektir… Sodyumu ve sodyumlu katkı maddelerini içeren hazır gıdaları azaltmak gerekir. Kilo fazlası varsa düşürülmelidir. Hastalık üreten yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz…
Birçok kimsede sadece bu önlemlerle tansiyon önemli ölçüde düşürülebilir. Fakat pek çok hastada ayrıca ilaç tedavisi gerekir. Sağlıklı yaşam tarzı ile kullanacağımız ilaç sayısı ve dozu giderek azalır. Diyabet de denilen şeker hastalığı, daha çok kilo fazlası bulunan orta yaşlılarda görülür. Sağlıklı beslenme, sigaradan kaçınmak, varsa yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk etkenlerinin kontrol ve tedavisi, gelebilecek kalp ve damar bozukluklarını büyük ölçüde önleyebilir.
Kan testlerini ihmal etmeyin
Özellikle bazı kan değerlerini bilmeliyiz. Toplam kolesterol değeri, ülkemizde kalp krizi geçiren hastaların yarısında 170-200 mg. arasında olduğuna göre bu değerlerin altında olmalıdır… HDL (iyi kolesterol) değerleri 40 mg. altında risk vardır. Kilo verme, egzersiz, sigarayı bırakma, diyet gibi yaşam tarzı değişiklikleri HDLyi artırır…
LDL dediğimiz kötü kolesterol ise hastanın risk grubuna göre belirlenir. Hasta yüksek risk grubunda ise, örneğin bilinen bir koroner damar hastalığı varsa, LDL 70 mg. altına çekilmelidir.”